“Tasarruf finansmanında KKM ve dönüşüm hamlesi”

Birol BOZKURT

Krediye erişim sorunu ve yüksek faiz oranları nedeniyle talebin arttığı Tasarruf Finansman sektörü, kentsel dönüşüm kapsamına alınan evler için finansman sorununu faizsiz çözmek ve Kur Korumalı Mevduattan ayrılanların birikimlerini güçlendirmek amacıyla kapsamlı çalışma başlattı.

Birevim Genel Müdürü Av. Mahir Orak, vatandaşların mağduriyet yaşamaması ve birikimlerini yatırıma dönüştürebilmesi için KKM ve Kentsel Dönüşüm sürecinde aktif faaliyet göstereceklerini belirtti. 15 Ağustos’ta 3 trilyon 410 milyar TL ile zirveyi gören Kur Korumalı Mevduat (KKM) toplamı, geçtiğimiz hafta itibariyle 2,34 trilyon liraya geriledi. Bankacılık kaynaklarına göre KKM’den çıkış yapan kişiler TL mevduatlarına dönüyor.

Mevcut mevduatların değer kaybına uğramaması için birikimlerin yatırıma dönüşmesi önerisinde bulunan Birevim Genel Müdürü Av. Mahir Orak, “Dolarizasyonun önüne geçmek maksadıyla uygulamaya konulan Kur Korumalı Mevduat sistemine vatandaşın ilgisi yüksek oldu. Birikimlerinin değer kaybına uğramasını istemediği için KKM’yi tercih edenlerin amacı hem birikimlerini yatırıma dönüştürebilmek hem de milli ekonomiye katkı sağlayabilmekti.

Fakat ekonomi yönetiminde ulusal piyasalara uygun politikalara geçişle birlikte KKM cazibesini yitirmeye ve kamu otoriteleri tarafından sistemden çıkışlar teşvik edilmeye başladı. Bu aşamada atılması gereken en önemli adım, yatırım hedeflerine ulaşmak isteyen vatandaşımızın mağduriyet yaşamaması için KKM sistemindeki birikimlerini tasarruf finansmanı sistemine dahil etmesidir.

Çünkü tasarruf finansmanı sistemi, KKM’deki mevduatların sistem içerisinde kalarak vatandaşın birikimlerini canlı tutmasına vesile olur ve ev, araba ya da iş yeri gibi yatırım hedeflerine kısa sürede ulaşmalarını sağlar. Tasarruf Finansmanı sektörü olarak ilk gayemiz; söz konusu sistemsel dönüşümün vatandaşı zarara uğratacak sonuçlar doğurmasının önüne geçmektir” dedi.

“Kentsel dönüşüm tasarruflarla finanse edilebilir”

Önümüzdeki dönemde İstanbul’da başlatılması planlanan kentsel dönüşüm projesi kapsamında; dönüşümü hızlandırmak ve teşvik etmek amacıyla ‘Yarısı Bizden’ kampanyası uygulanacak.

Kampanya kapsamında hibe, kredi ve tahliye yardımını içeren toplam 1,5 milyon lira destek sağlanacak. Metrekare maliyetinin 20 bin TL ve üzeri civarında olduğu düşünüldüğünde, bu hibe ve krediyle vatandaşın evlerini dönüştürebilmesinin kolay olmayacağını dile getiren Av. Mahir Orak, “Kentsel dönüşüm, yaşam kalitesinin artırılması ve korunması için elzem olan bir dönüşümdür.

Bu noktada devletimiz ve kamu kurumlarımız aracılığıyla atılan adımları kıymetli buluyor ve tasarruf finansmanı sektörü olarak elimizi taşın altına koymak için çok ciddi çalışmalar yürütüyoruz. Çünkü dönüşümün temelinde ‘insan’ faktörü var ve biz Tasarruf Finansmanı sektörü olarak insanın olduğu yere ‘fayda’ unsurunu getirmek zorundayız” dedi.

“Sektörümüz ekonominin tersi yönünde reaksiyon gösterdi”

Enflasyonist ortama rağmen sektörün hacminin arttığına dikkat çeken Av. Mahir Orak, “Faiz oranlarının arttığı, kredi imkanlarının azaldığı günümüz koşullarında tasarruf finansmanı sektörü ciddi bir büyüme kaydetti.

Pek çok sektörün iş modellerini ve pazar dengelerini olumsuz etkileyen bu süreç, tasarruf finansman sektörüne olumlu yansıdı. Son 8 yılda yaklaşık 8 buçuk kat büyüme kaydettik. Şu an lisanslı 6 şirketten oluşan ve BDDK sürecinin başlamasıyla kamuoyunda nezdinde tercih edilirliği artan sektörümüz, hacmini de 3 kat artırdı.

Tasarruf finansman sektöründe bugün 420’ye yakın şube, 4 bin 200’ün üzerinde çalışan ve 370 bin müşteri (tasarruf sahibi) bulunuyor. Sektörün toplam sözleşme tutarı ise Kasım 2023’te 154 milyar TL hacme ulaştı” dedi.

“Vatandaşımızı ev sahibi yapmak için devlet desteği bekliyoruz”

Ekonomik sistemin tasarruf ve iç kaynak kullanımı üzerinden yeniden yorumlanması ve kurgulanması gerektiğini savunan Av. Mahir Orak, “Biz iç kaynaklarıyla güçlenme potansiyeli yüksek bir tasarruf toplumuyuz. Bunu BES sürecinde de görüyoruz.

Bugün BES 16 milyonluk bir ekosisteme ve 700 milyar TL fon büyüklüğüne ulaştı. Eğer bu toplumun kültürel kodlarına dahi işleyen tasarruf olgusunu gündemimizin ilk sıralarına yerleştirebilirsek ve tam da bu noktada kamu-özel sektör işbirliği ile tasarruf finansmanı sisteminin kamu nezdinde cazibesini artırabilirsek, çok ciddi bir milli gelir elde etmiş oluruz.

Milli gelirdeki artışın vatandaşa yansıması ise kendi ev ve aracının sahibi olan, gelecek endişesi duymayan, finansal özgürlüğünü kazanmış bir toplum olur. Dış borcu azaltmak ve vatandaşı ev sahibi yapmak için devlet desteği bekliyoruz. Eğer sektörümüze devlet desteği sağlayabilirsek orta vadede 33 milyonluk ekosisteme ulaşmayı hedefliyoruz” dedi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir